Toplumunun değerli üyeleri,
İş dünyamızın saygıdeğer temsilcileri,
Değerli Çinli dostlarımız,
Hanımefendiler, beyefendiler,

Bu gece burada Cumhuriyetimizin 99. yaşını kutlamak için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Ben öncelikle gecenin hazırlanmasında maddi manevi katkı ve emeği olan herkese içten şükranlarımı sunmak istiyorum.

Anadolu’nun bağrında gencecik bir fidan olarak doğmuş olan Cumhuriyetimiz bugün artık neredeyse 100 yıllık bir çınara dönüşmüş durumda. Uzun ve sancılı bir dönemin sonunda Türk toplumunu etnik kökeni ve dini inancı ne olursa olsun özgür ve eşit yurttaşlar olarak ortak bir gelecek ülküsünde bir araya getiren büyük bir mücadelenin en değerli kazanımı olan Cumhuriyetimizin kuruluşunu Şanghay’da Türk toplumu olarak hep birlikte kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.

99 yıl önce bugün, var olduğu günden beri hiçbir zaman esareti kabul etmemiş bir millet, “özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde birleşerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

Dönemin zorlu şartlarına rağmen güçlü ve inanmış kadrolarla cehalet ve fakirlik zincirlerini kıran genç Cumhuriyet hızla gerçekleştirilen devrimlerle kısa sürede ekonomik ve siyasi bağımsızlığını sağlamış; dönemin emperyalist güçleri tarafından sömürülen toplumların bağımsızlık mücadelelerine örnek teşkil eden güçlü bir ülke haline gelmiştir.

Cumhuriyetin kurucu nesli, modern anlamda ne eğitim ne de sanayi altyapısı bulunmayan, yabancı güçler tarafından sürekli kışkırtılmaya çalışılan çok dinli ve çok etnili bir yapı üzerine toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde barış, refah ve adalet tesis edecek idari bir sistem kurarak neredeyse imkansız bir hedefi başarmakla kalmamış; aynı zamanda 100 yıl sonra dahi ulusumuzun çimentosu niteliğindeki Cumhuriyetin kurucu ilkelerini fiilen hayata geçiren devrimlere de imza atmışlardır.

Cumhuriyete gönülden bağlı olan bizler, Atatürk’ün “Türk Milletinin karakterine ve geleneklerine en uygun yönetim şekli” olarak tanımladığı Cumhuriyetimizi ve kurucu ilkelerimizi, özgürlük ve bağımsızlığımızın vazgeçilmez teminatı olarak görüyor; ulusal değerlerimizi koruma ve geliştirme konusundaki azim ve kararlılığımızı bizden sonraki nesillere aktarmayı da en önemli vazifemiz olarak kabul ediyoruz.

Bir toplumu güçlü ve saygın kılan en önemli meziyet, bireyleri ortak bir gelecek bilincinde biri birine bağlayan değerleri iyi biçimde özümsemesi, bu değerleri savunabilmesi ve gelecek nesillere taşıma yetenek ve kararlılığını gösterebilmesidir.

Ben bu gece vatanımızdan uzakta Cumhuriyetimizin 99. yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutlayan sizlerde bu azim ve kararlılığı görmekten büyük mutluluk duyduğumu içtenlikle ifade etmek istiyorum.

Sözlerimi daha fazla uzatmadan bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşımızın tüm isimsiz kahramanlarını saygıyla anıyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutlamak üzere bu gece bir araya gelen sizleri, Başkonsolosluk mensupları ve şahsım adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Atamızın emaneti Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.