Başkonsolos Hüseyin Emre Engin'in 100. Yıl Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu konuşması
Hüseyin Emre Engin
30.10.2023
Değerli Çinli dostlarımız,
Korkonsülerin kıymetli temsilcileri,
İş dünyamız ve Türk toplumunun saygıdeğer üyeleri,
Hanımefendiler, beyefendiler,
Bu akşam, Türk ulusunun azim ve kararlılığıyla kazanılan Kurtuluş Savaşımız sonunda doğan Cumhuriyetimizin 100. yaş gününü hep birlikte kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Bundan tam 100 yıl önce, var olduğu günden beri hiçbir zaman esareti kabul etmemiş bu millet, “özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde birleşerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Maalesef bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılı hepimiz için buruk başladı.
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depreminde 50.000’den fazla insanımızı yitirdik. Acısını hala yaşadığımız bu büyük felaketin yaralarını tam olarak sarmak daha uzun yıllar alacak. Ancak devletimizin başlattığı “yerinde dönüşüm” projeleriyle depremzedelerimizin yeni evlerine kavuşmaya başlaması ve bölgede sosyal ve ekonomik hayatın tekrar canlanıyor olması bizlere teselli veriyor. Ben bu vesileyle bu büyük felakette hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Depremin yaşandığı ilk andan itibaren resmi ve bireysel olarak gösterdikleri kapsamlı destek için de Çinli dostlarımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgili vatandaşlar,
Bu anlamlı günde Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyetimizi kuran kuşağın ödünsüz bir şekilde bağlı kaldığı ve ülkemizin bölgesinde saygı duyulan bölgesel bir refah ve istikrar merkezi haline gelmesinde belirleyici olan temel değerlere değinmeden Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın mümkün olmadığını düşünüyorum.
Bu anlamda genç Türkiye Cumhuriyetini farklı kılan ve 100 yıl sonra dahi hala anlam ve önemini içimizde hissettiğimiz evrensel nitelikteki bazı kurucu değerlerimize izninizle kısaca vurgu yapmak isterim.
Türkiye Cumhuriyeti Avrupa’da otoriter yönetim eğilimlerinin ön planda olduğu 1920’lerin politik ortamına rağmen, bireyi önceleyen, kadın-erkek eşitliğini temel alan, etnik kökeni ve dini inancı ne olursa olsun anayasal vatandaşlığa dayalı özgür ve eşit yurttaşlardan oluşan bir toplum oluşturma ideali üzerine inşa edilmiştir.
Cumhuriyet, bizleri ulusal bir devletin onurlu, özgürce düşünen, eşit haklara sahip birer ferdi, devletin tek ve gerçek sahibi haline getirmiştir.
Toplumsal uzlaşı kültürü üzerinde şekillenen Cumhuriyetimiz, bir biriyle çatışma içinde olmuş farklı sosyal kimlikleri barındıran bir coğrafyada, kendi ulus-devletlerini kurma mücadelesi veren milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Döneminin çok ilerisinde vizyoner bir anlayışla benimsenen bu değerlerin önemini, etnik ve dini kimlikler temelinde yaşanan çatışmaların tüm dünyayı önlenemez bir salgın gibi sardığı günümüzde çok daha iyi görüyor ve anlıyoruz.
Genç Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda “Yurtta sulh, dünyada sulh” ilkesi temelinde hem komşuları hem de uzak coğrafyalarla kalıcı dostluk bağları geliştirmeyi başarmıştır. Bu anlayışı dış politikasına şiar edinmiş olan Türkiye, günümüzde de merkezi coğrafi konumu, tarihi zenginliği, kuvvetli kurumları, güçlü insan kaynakları ve dinamik ekonomisiyle bölgesel barış ve istikrarın geliştirilmesi yönünde öncü rol oynamaya devam etmektedir.
Uluslararası normların giderek zayıfladığı, küresel gelir adaletsizliğinin katlanarak arttığı, dünyanın farklı coğrafyaları arasındaki fay hatlarının giderek derinleştiği günümüzde, barış ve istikrar yönünde çaba harcayacak ortaklar bulmak önem taşımaktadır. Memnuniyetle belirtmeliyim ki dünya meselelerine yaklaşım ve çözüm üretme konusunda ülkemizle Çin Halk Cumhuriyeti arasında ortak bir yaklaşım ve yakın bir işbirliği mevcuttur. Bizler de Şanghay Başkonsolosluğu olarak ikili ilişkilerimizin her alanda kazan-kazan anlayışı temelinde gelişmesi için çaba harcamaktayız. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi, kültür ve turizm alanında mevcut büyük potansiyelden yararlanılması ve akademik işbirliği kanallarımızın kurumsal bir yapıya oturtulması için Çinli dostlarımızla yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu kapsamda Şanghay ile İstanbul arasındaki kardeş şehir ilişkisinin geliştirilmesi önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Önümüzdeki sene 35. Yılını kutlayacağımız kardeş şehir ilişkisi bağlamında bu iki muhteşem metropol arasındaki kültürel bağların güçlendirilmesi için İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle yakın işbirliği içinde çalışacağız.
Değerli konuklar,
Cumhuriyetin kurucu nesli, modern anlamda eğitim ve sanayi altyapısı bulunmayan, çok dinli ve çok etnili bir yapı üzerine toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde barış, refah ve adalet tesis edecek idari bir sistem kurarak neredeyse imkansız bir hedefi başarmakla kalmamış; aynı zamanda 100 yıl sonra dahi ulusumuzun çimentosu niteliğindeki Cumhuriyetin kurucu ilkelerini fiilen hayata geçiren devrimlere de imza atmışlardır.
Bugün, 100 yıl önce başlayan bu büyük yolculuğun gururunu yaşıyoruz. Ancak unutmayalım ki, bu büyük başarıların arkasında, birlik ve beraberlik içinde çalışan, vatanına, milletine bağlı bireylerin varlığı vardır.
Cumhuriyete gönülden bağlı olan bizler, Atatürk’ün “Türk Milletinin karakterine ve geleneklerine en uygun yönetim şekli” olarak tanımladığı Cumhuriyetimizi ve kurucu ilkelerimizi, özgürlük ve bağımsızlığımızın vazgeçilmez teminatı olarak görüyor; ulusal değerlerimizi koruma ve geliştirme konusundaki azim ve kararlılığımızı bizden sonraki nesillere aktarmayı da en önemli vazifemiz olarak kabul ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını saygıyla anıyor, aziz milletimize Cumhuriyetimizin daha nice 100 yıllarını kutlamanın nasip olmasını gönülden diliyor, sizleri Başkonsolosluk mensupları ve şahsım adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Korkonsülerin kıymetli temsilcileri,
İş dünyamız ve Türk toplumunun saygıdeğer üyeleri,
Hanımefendiler, beyefendiler,
Bu akşam, Türk ulusunun azim ve kararlılığıyla kazanılan Kurtuluş Savaşımız sonunda doğan Cumhuriyetimizin 100. yaş gününü hep birlikte kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Bundan tam 100 yıl önce, var olduğu günden beri hiçbir zaman esareti kabul etmemiş bu millet, “özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde birleşerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
Maalesef bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılı hepimiz için buruk başladı.
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depreminde 50.000’den fazla insanımızı yitirdik. Acısını hala yaşadığımız bu büyük felaketin yaralarını tam olarak sarmak daha uzun yıllar alacak. Ancak devletimizin başlattığı “yerinde dönüşüm” projeleriyle depremzedelerimizin yeni evlerine kavuşmaya başlaması ve bölgede sosyal ve ekonomik hayatın tekrar canlanıyor olması bizlere teselli veriyor. Ben bu vesileyle bu büyük felakette hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Depremin yaşandığı ilk andan itibaren resmi ve bireysel olarak gösterdikleri kapsamlı destek için de Çinli dostlarımıza içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgili vatandaşlar,
Bu anlamlı günde Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyetimizi kuran kuşağın ödünsüz bir şekilde bağlı kaldığı ve ülkemizin bölgesinde saygı duyulan bölgesel bir refah ve istikrar merkezi haline gelmesinde belirleyici olan temel değerlere değinmeden Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın mümkün olmadığını düşünüyorum.
Bu anlamda genç Türkiye Cumhuriyetini farklı kılan ve 100 yıl sonra dahi hala anlam ve önemini içimizde hissettiğimiz evrensel nitelikteki bazı kurucu değerlerimize izninizle kısaca vurgu yapmak isterim.
Türkiye Cumhuriyeti Avrupa’da otoriter yönetim eğilimlerinin ön planda olduğu 1920’lerin politik ortamına rağmen, bireyi önceleyen, kadın-erkek eşitliğini temel alan, etnik kökeni ve dini inancı ne olursa olsun anayasal vatandaşlığa dayalı özgür ve eşit yurttaşlardan oluşan bir toplum oluşturma ideali üzerine inşa edilmiştir.
Cumhuriyet, bizleri ulusal bir devletin onurlu, özgürce düşünen, eşit haklara sahip birer ferdi, devletin tek ve gerçek sahibi haline getirmiştir.
Toplumsal uzlaşı kültürü üzerinde şekillenen Cumhuriyetimiz, bir biriyle çatışma içinde olmuş farklı sosyal kimlikleri barındıran bir coğrafyada, kendi ulus-devletlerini kurma mücadelesi veren milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Döneminin çok ilerisinde vizyoner bir anlayışla benimsenen bu değerlerin önemini, etnik ve dini kimlikler temelinde yaşanan çatışmaların tüm dünyayı önlenemez bir salgın gibi sardığı günümüzde çok daha iyi görüyor ve anlıyoruz.
Genç Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda “Yurtta sulh, dünyada sulh” ilkesi temelinde hem komşuları hem de uzak coğrafyalarla kalıcı dostluk bağları geliştirmeyi başarmıştır. Bu anlayışı dış politikasına şiar edinmiş olan Türkiye, günümüzde de merkezi coğrafi konumu, tarihi zenginliği, kuvvetli kurumları, güçlü insan kaynakları ve dinamik ekonomisiyle bölgesel barış ve istikrarın geliştirilmesi yönünde öncü rol oynamaya devam etmektedir.
Uluslararası normların giderek zayıfladığı, küresel gelir adaletsizliğinin katlanarak arttığı, dünyanın farklı coğrafyaları arasındaki fay hatlarının giderek derinleştiği günümüzde, barış ve istikrar yönünde çaba harcayacak ortaklar bulmak önem taşımaktadır. Memnuniyetle belirtmeliyim ki dünya meselelerine yaklaşım ve çözüm üretme konusunda ülkemizle Çin Halk Cumhuriyeti arasında ortak bir yaklaşım ve yakın bir işbirliği mevcuttur. Bizler de Şanghay Başkonsolosluğu olarak ikili ilişkilerimizin her alanda kazan-kazan anlayışı temelinde gelişmesi için çaba harcamaktayız. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi, kültür ve turizm alanında mevcut büyük potansiyelden yararlanılması ve akademik işbirliği kanallarımızın kurumsal bir yapıya oturtulması için Çinli dostlarımızla yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu kapsamda Şanghay ile İstanbul arasındaki kardeş şehir ilişkisinin geliştirilmesi önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Önümüzdeki sene 35. Yılını kutlayacağımız kardeş şehir ilişkisi bağlamında bu iki muhteşem metropol arasındaki kültürel bağların güçlendirilmesi için İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle yakın işbirliği içinde çalışacağız.
Değerli konuklar,
Cumhuriyetin kurucu nesli, modern anlamda eğitim ve sanayi altyapısı bulunmayan, çok dinli ve çok etnili bir yapı üzerine toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde barış, refah ve adalet tesis edecek idari bir sistem kurarak neredeyse imkansız bir hedefi başarmakla kalmamış; aynı zamanda 100 yıl sonra dahi ulusumuzun çimentosu niteliğindeki Cumhuriyetin kurucu ilkelerini fiilen hayata geçiren devrimlere de imza atmışlardır.
Bugün, 100 yıl önce başlayan bu büyük yolculuğun gururunu yaşıyoruz. Ancak unutmayalım ki, bu büyük başarıların arkasında, birlik ve beraberlik içinde çalışan, vatanına, milletine bağlı bireylerin varlığı vardır.
Cumhuriyete gönülden bağlı olan bizler, Atatürk’ün “Türk Milletinin karakterine ve geleneklerine en uygun yönetim şekli” olarak tanımladığı Cumhuriyetimizi ve kurucu ilkelerimizi, özgürlük ve bağımsızlığımızın vazgeçilmez teminatı olarak görüyor; ulusal değerlerimizi koruma ve geliştirme konusundaki azim ve kararlılığımızı bizden sonraki nesillere aktarmayı da en önemli vazifemiz olarak kabul ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını saygıyla anıyor, aziz milletimize Cumhuriyetimizin daha nice 100 yıllarını kutlamanın nasip olmasını gönülden diliyor, sizleri Başkonsolosluk mensupları ve şahsım adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Özlem KURAL
Consul General
Monday - Friday
09:00 - 12:00 / 13:00 - 18:00
Visa applications are received every weekday between 09.00 and 12.00.
Holidays 2025
1/1/2024 | 1/2/2024 | New Year Holiday |
2/10/2024 | 2/17/2024 | Spring Festival |
4/4/2024 | 4/6/2024 | Qingming Festival (Tomb Sweeping Day) |
4/10/2024 | 4/10/2024 | Eid al-Fitr |
5/1/2024 | 5/5/2024 | Labor Day |
6/8/2024 | 6/10/2024 | Dragon Boat Festival |
6/16/2024 | 6/16/2024 | Eid al-Adha |
9/15/2024 | 9/17/2024 | Mid Autumn Festival |
10/1/2024 | 10/4/2024 | Chinese National Day |
10/29/2024 | 10/29/2024 | National Day of the Republic of Türkiye |
+90 312 292 29 29